Kaygı çocukluğun normal ve gelişimsel bir parçasıdır. Bilindiği gibi belirli düzeyde kaygı taşımak kişinin başarılı performans sergilemesini sağlar, bu yüzden bu beklenen ve istenen bir durumdur. Normal olmayan durum çocuk ve ergenlerin korku, endişe, gerginlik, çekingenlik hisleriyle ortamlarından veya aktivitelerinden kaçınmasıdır.

Yapılan araştırmalara göre her 8 çocuktan biri kaygı sorunları yaşamaktadır ve dünyanın birçok yerinde kaygı bozuklukları çocuk ve ergenlerde görülen en yaygın psikolojik rahatsızlık olarak bilinmektedir. Buna rağmen gerek öğretmenler, eğitimciler, gerekse anne babalar tarafından en gözden kaçan durumlar arasında sayılabilir. Kaygı problemleri çözülmeyen çocukların okul başarıları, sosyal ilişkileri ve aile ilişkilerinin yaşıtlarına oranla zayıf kaldığı ve bu çocukların madde kullanımına diğer çocuklara oranla daha yatkın olduğu bilinmektedir.

Her anne babanın kendilerine sorması gereken sorular

Bu sorulardan ilki ‘Çocuğunuz yaşıtlarına oranla daha utangaç ya da gergin midir?. İkincisi ise ‘Çocuuğunuz yaşıtlarına oranla daha endişeli mi görünüyor?

Eğer cevap evet ise, büyük bir olasılıkla çocuk ilerde kaygı bozukluğundan mustarip olabilir. Ülkemizde birçok ebeveyn bu durum karşısında aşırıcı korumacı tavır sergileyebilmektedir. Aslında bilinmelidir ki çocuğun kaygıları ile yüzleşmesi, bir uzman yardımıyla yüzleştirilmesi gerekmektedir. Bu noktada ebeveynlerin ve eğitimcilerin bir arada bu sorunu ele alması elzemdir.

Kaygılarla Başa Çıkma Stratejileri

Bu noktada ebeveynlerin rolü kaygısı olan çocuğa kaygının tanımını yapıp endişe ve korkularının kaygılı olmalarından kaynaklandığını aslında yaşadıkları durumun son derece sıradan bir durum olduğunu açıklamaktır.

Terapi Sürecinde

Çocuk ve Ergenlerde Uygulanan Bilişsel Davranışçı Terapi yönteminde uzman çocuğun endişe uyandırıcı düşüncelerini ve zihinsel şemalarını yeni, gerçekçi ve olumlu düşünce ve şemalarla sistematik ve aşamalı olarak değiştirme yoluna gidecektir. Bu süreçte çocuk kaygılarıyla yüzleşecek ve bu kaygıların kendi oluşturduğu ve gerçeklik payı bulunmayan düşünsel engelleri olduğunu anlayacaktır. Bu süreçte çocuğa psikodrama, korku yönetimi veya nefes egzersizleri gösterilir.

Çocuk düşünce ve yorumlarını değiştirdiği ölçüde kaygılarından, korkularından arınacak, okul başarısı, arkadaşlık ilişkileri istenen konuma gelebilecek ve genel olarak hayattan keyif almaya başlayacaktır.